Diyet İçin Uygun Olmayan Zaman; Yumurtlamadan sonraki menstrüasyona kadar olan “luteal faz” hem fiziksel hem de zihinsel olarak endişelidir. Hüsrana uğramak, depresyona yatkın olmak, tatlı yemek istemek, çabuk yorulmak, eller ve ayaklarda üşüme ve alt karın ağrısı gibi bireysel farklılıklar olsa da, dengesiz olma eğiliminde olduğu bir dönemdir.
Bunun nedeni, döllenmiş yumurtaların implantasyonunu kolaylaştırmak gibi hamilelik ve doğumda önemli bir rol oynayan kadın hormonu “progesteron (luteinize edici hormon)” salgılanmasının aktif hale gelmesinden kaynaklandığı söyleniyor.
Bunun etkisiyle iştahı kontrol etmek zorlaşır ve vücutta su birikmeye meyleder, bu da şişkinliği ve kilo almayı kolaylaştırır. Bu luteal faz sırasında cildin kuruduğu ve makyajın kötü hissettirdiği, bunun da güzelliği etkilediği söylenir.
Bu dönem aşırıya kaçmamanız gereken bir “rahatlatıcı tavsiye dönemi” dir çünkü hamilelik durumunda kendinizi daha fazla korumaya eğilimlisiniz, zihniniz ve bedeniniz dengesizdir .
Bu, hayal kırıklığı ve depresyon gibi bir stres zamanıdır, bu yüzden size iyi gelen veya hoşunuza giden bir şey yaparak ruh halinizi değiştirmeye çalışın ve mümkün olduğunca çok dinlenin.
Aşırı diyet ve stresli egzersiz bir kadının vücuduna ağır bir yük olabilir ve mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. (Egzersiz yapmaktan hoşlanıyorsanız ve kendinizi yenilenmiş hissediyorsanız, bu süre zarfında egzersiz yapmak çok güzel.)
Diyet İçin Uygun Olmayan Zaman; Tatlı bir şey istemenize neden olan “serotonin” eksikliği mi?
Adet öncesi sendrom kararsız olma eğilimindedir. Bunda çeşitli etkenler vardır ama etkenlerden biri de adetin stabilitesi üzerinde büyük etkisi olan “serotonin” adı verilen endokrin sistemin özellikle adet öncesi dönemde azalmasıdır.
Serotonin beyindeki çeşitli nörotransmitterler üzerinde etki eder ve iki ana işlevi vardır.
Biri zihni stabilize etme rolü, diğeri ise tokluk hissi verme ve iştahı bastırma etkisidir. Eğer ” hadi yiyelim” diye düşünüyorsanız, büyük olasılıkla serotonin eksikliğiniz var demektir.
Başka bir deyişle, zihin kararsız olduğu ve iştah bastırılamadığı için tatlılara ve aşırı yemeye koşmaya çalışır. “Tatlı” olmalarının nedeni, onları yemenin sakinleştirici etkisi olan serotonin salgısını geçici olarak artırmasıdır. Bu durumu hatırlarsanız ve serotonin eksikliği yaşarsanız tatlı isteğinizin artacağı söylenir.
Erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınların beyinlerinde başlangıçta daha az serotonin vardır, bu nedenle, eğer yetersizlerse, duygusal olarak dengesiz olma eğiliminde oldukları ve çoğunlukla tatlılar olmak üzere daha fazla yemeye eğilimli oldukları söylenir.
Ayrıca fiziksel kondisyonunuzun kötü olduğu premenstrüel dönemde sadece beyinde salgılanan serotonin miktarının azaldığı değil, iletiminin de engellendiği ve bu eğilimin daha da belirgin hale geldiği söylenmektedir.
Diyet yapıyorsanız, “hayal kırıklığına uğradığınızı” düşünseniz bile, her seferinde yüksek kalorili tatlılar için koşmak veya aşırı yemek yemek yerine egzersiz yaparak serotonin salgısını artırmaya çalışın.
Haydi, diyeti kalan zamanlara saklayın ve bu esnada vücudunuzu dinlendirirken sportive.com.tr’den üzerinizde harika görünecek kıyafetler seçmeyi unutmayın. Ayrıca egzersiz aletleri, koşu ayakkabıları ve daha fazlası Spotive kalitesiyle şaşırtıcı fiyatlara!