Yazımızı okumadan lütfen kendinize sorun. Senin için başarı nedir?
Bu soruya en fazla verilen cevapları düşünecek olursak bazıları en iyisi ben olmalıyım derken bazıları kendi hedefine ulaşmayı söylemektedir. Benzeri cevapları veriyorsanız aslında anlaşılan ölçü şu ki bazıları başkalarıyla yarışıp rekabetten hoşlanıp lider olma özelliği taşırken bazıları ise en büyük başarı olarak kendini gerçekleştirmek ve istediğini elde etmeyi seçmektedir. Buradan şu sonuç varılır ki kendiyle yarışa girişen kişiler görev insanıdır ve amacına giderken etrafına bakmaz. Diğerleri ise sonuç odaklıdır ve başarı kazanan dek etrafındakilerin performansından etkilenecektir. Psikoloji de bunun başka bir örneği de motivasyon konusudur. Bazı kişiler iç motivasyona sahipken bazı kişiler dış motivasyonu kaynağı olarak seçmektedir. Hangisi doğru tartışılır ama kişisel gelişim uzmanları iç motivasyonun uzun vadede kişiye kazandıracağını dış motivasyonun ise olumsuz durumlarda çabuk sönme yapacağını dile getirir. Gelin birlikte bu konuya daha ayrıntılı bakalım.
Dış Motivasyona Sahip Kişiler Sonuç Odaklıdır
Konuyu kendimiz ile bağlayacak olursak yazımızın devamını spor ile ilişkilendireceğiz. Sonuç odaklı bir kişiyseniz ve spor yarışındaysanız sürekli diğer sporcuların durumunu gözler ve kendinizi daha ileri götürmek için motive edersiniz. Kazanılan durumlarda veya daha ileri de olunan durumlarda her şey çok güzel giderken geride kalma ihtimalinde ise kişi çok mutsuz olur ve ileri seviyelerde kişilerde ise depresyona kadar süreç ilerleyebilir. Bu sebepten dışsal motivasyonun bazı sorunları oluşabilmektedir. Ayrıca başarısızlık durumunun devam etmesi halinde kişilerde özgüven problemi veya bahaneler ile yapılan olaydan uzaklaşma da ortaya çıkabilir.
Amaç Onları Geçmek
Sonuç odaklı veya rekabeti seven sporcularda kendi içerisinde ayrılabilmektedir. Bazıları kendilerinden çok daha iyi kişiler ile rekabete girmekten hoşlanır. Böylece elde edeceği başarı onu çok daha fazla tatmin ederken bazıları ise az bir çalışma ile geçebileceği kişiler ile yarışmaktadır. Bu konuda sadece aklınıza spor müsabakası gelmesin. Spor salonunda tanımadığınız başka bir sporcuda olabilir. Onu uzaktan izleyerek ondan daha iyi olmaya da çalışabilirsiniz. Burada ortaya çıkan ve kişinin irdelemesi gereken temel soru ise şudur ki kişi başarılı olabilmek için daha iyi olmak istediği kişi veya kişileri o kadar çok izler veya gözler ki kendini unutur. Kendini ve yapabileceklerini veya sınırlarını görmezden gelerek ilerleyebilir ve belki de kendi sahip olacakları daha iyi olabilecekken kendisini karşısındakinin başarısına kadar sınırlandırabilir.
İç Motivasyon İse Görev Odaklıdır
Burada kişi veya sporcu ise kendini izlemektedir. Sporcu kendini aşmaya çalışır ve onun için başarının ölçütü budur. Çevresindekiler ile çok fazla ilgilenmez ve kendi gelişimine odaklanır. Esas amacı diğerlerini geçmek değil basamaklıda olsa kendisini ilerletebilmektir. Bu insanlar daha sakin ve daha az sosyal tavırlar sergileyebilir. Elbette çevresindeki kişiler, rakip sporcular veya arkadaşları önemliyken kendilerini geliştirmek için onlardan olumlu esinlenebilir.
Hangisi Olmalı?
Uzmanların bu konuda birçok deneyi ve araştırması bulunmaktadır. Genel tez ise kendini aşmaya çalışan kişi veya sporcuların daha başarılı olduğudur. Çok fazla başkasının takip edilmesi sizin başarınızı gölgeleyebilir. Yahut işin içine çok fazla hırs girerse ivmenizin yavaşlaması da mümkündür. En basit şekli ile örneğin bir sınavdan 95 aldınız ancak arkadaşınız 98 aldığı için mutlu olmak yerine kendinizi kötü ve başarısız hisseder ve mutsuz olursunuz. Ancak hedef odaklı kişiler aldıkları puan için mutlu olur ve bir sonrakinde yükseltmeyi hedefler. Resme büyük açıdan bakmak gerekirse ise ikisinin de tutarlı seviyede olması önemlidir. Diğer kişiler her zaman önemlidir ancak bu sizi mutsuz etmemeli tam tersine azminizi arttırmalı ve kendi yaptıklarınız ile de mutlu olmayı bilmelisiniz. Başarıyı her zaman isteriz. Size göre başarı ne ise ona erişmeniz dileğiyle…