Gerçek hayatta henüz ölümsüzlük iksiri bulunmadı ve uzun ve kaliteli yaşam sağlıklı yaşamaktan geçiyor. Sağlıklı yaşamak ise uzun bir süreci kapsıyor ve kişi farkındalığını arttırarak bilinçli bir şekilde beslenme düzenize dikkat ederek ömrünü uzatmaya çalışıyor. Sağlıklı yaşamaya çalışmak ise vücudun isteklerini karşılamaktan geçiyor. Düzenli egzersiz programı ve dengeli beslenme programı ile sağlıklı yaşam kapısından adım atarak yaşamı daha keyifli ve kaliteli hale getirmek kişinin özgür iradesine kalmıştır. Sağlıklı yaşamak için beslenme programında nelere dikkat edilmeli detayları yazımızda yer almaktadır.
Kaliteli ve Yeterli Beslenme
Beslenmek tek başına sadece karnı doyurmak değildir. Doğduğumuz andan itibaren ne yediğimiz kadar neyi ne kadar değimiz de önemlidir. Beslenme hormon dengesini doğrudan etkilediğinden ileri yaşlarda sahip olunan hastalıkların bir kısmı çocukluk çağlarındaki vitamin ve mineral dengesine dayanıyor. Geçmişi geri alabilme şansımız yoktur elbette ancak gelecek adına doğru adımlar atabilirsiniz. Kaliteli beslenmek ise yüksek fiyatlı yiyecekleri tüketmek değildir. Katkı maddesi az ve işlenmemiş gıdaları tüketmek kaliteli yiyecekler olarak kabul edilmekte olup kişi yeteri kadar doğal yiyecekler tüketmeye özen göstermelidir.
Probiyotik Tüketimi Arttırılmalıdır
Probiyotiklerin sağlık üzerinde çok fazla olumlu etkisi bulunmaktadır. Bağırsaklardaki iyi bakterilerin sayısı arttıkça bağışıklık sistemi de doğrudan güçlenir ve probiyotik tüketilerek bu denge sağlanır. Yiyeceklerin hazmını hızlandırıp kolaylaştırırken vitaminlerinde sentezini sağlar. İnsanın ikinci kalbi bağırsaklar olarak kabul edilir ve depresyon ve kaygı düzeyinin azalmasına etkilidir. Kansere karşı koruyucu etkisi bulunurken toksinlerinde atılmasında büyük öneme sahiptir. Probiyotik alımı için kişi yoğurt, kefir, turşu, boza ve tarhana çorbası tüketebilir.
C Vitamini Önemlidir
Sağlıklı yaşamdan söz ediliyorsa mutlaka C vitaminin önemine değinmek gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için C vitamini olmazsa olmazdır ve vücutta depolanmadığı için sürekli tüketmek gerekir. C vitamini kansere yakalanma riskini azaltırken, hastalıklara karşı koruyucudur. Kış aylarında hastalanma riskini azaltırken hücrelerin yenilenmesini sağlar ve kolajen üretimini arttırır. Aynı zamanda bağ dokuların ve damarların yenilenmesine etken olarak kullanılır. C vitamini için mandalina, portakal, limon, greyfurt, çilek, kuşburnu, ananas, kavun veya kivi tüketebilir dilerseniz takviye edici gıdalardan da her gün vücuda C vitamini girmesini sağlayabilirsiniz.
Kırmızı Besinler ve Likopen Desteği
Kırmızı besinlere renk veren madde likopendir. Likopen antioksidan depolarındandır ve vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Kansere karşı etkiliyken aynı zamanda vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar. Kemik erimesine karşı kemikleri güçlendirirken akciğer iltihaplanmasını sonlandırır. Yaşlanmayı geciktirirken cildin daha parlak ve daha genç görünmesinde etkilidir ve oksijenin vücutta yayılmasını hızlandırır. Pembe ve kırmızı renkli besinlerin birçoğunda likopen bulunur ve her gün tüketilmesi önerilir. Nar, kiraz, pembe greyfurt, salça, domates, cennet hurması, karpuz, çilek, kuşburnu ve kapya biber de bulunmaktadır. Vücutta depolanma oranı azdır ve beslenme programında düzenli olarak bu besinlere yer vermeye özen gösterebilirsiniz.